ÜNİVERSİTEDE İLK GÜN


Selamlar! Üniversiteye ilk başladığınız günü hatırlıyor musunuz? Beni ne bekliyor düşüncesi hala aklınızda mı? Heyecanlı mıydınız? Neler düşünüyordunuz? Güzel zamanlardı, değil mi?

Belki aramızda üniversiteye bu hafta içinde başlayacak olanlar vardır. Nasıl bir duygu olduğunu merak ediyorlardır muhtemelen. Ben de merak ediyordum, heyecanlıydım...

Tabi o zamanlarda insan böyle matah bir beklenti içine giriyor ama pek de öyle olmuyor işin gerçeği.

Ben de sizinle kendi üniversitedeki ilk günümü paylaşmak istiyorum. Bazılarınız için merak giderici bazılarınız için de flashback etkisi yapacaktır. 

Şimdiii... Benim için iki kez ilk kez var var. 

Birincisi İngilizce Yeterlik Sınavı'na gireceğim gün. Kampüse daha önce birkaç kez gitmiştim ama sınav telaşı olduğu için her yeri karıştırmaya başladım. Tabi Antalya olduğu için hava sıcaklığı da yaklaşık 36-38 derece. Bir de üstüne telaş olunca başladım şapır şapır terlemeye. 

Sınav da fen fakültesinde olacaktı. Ben bindim VF01'e (kampüs içinde dolaşan halk otobüsü) artık hislerimle fakülteyi bulmaya çalışıyorum. Google Maps kullanmayı tam da bilmiyordum o zamanlar. Mecburen sora sora bulmaya çalışacaktım. Ancak bilirsiniz -veya öğreneceksiniz- üst sınıflar dersler başladıktan 1 hafta sonra üniversiteye gelirler. Yani soru sorduğunuz kişiler sizin gibi yeni ve onlar da henüz bilmiyor. ŞANS! Bu sebeple dediğim gibi hislerinizle bulmaya çalışıyorsunuz.

VF01 ile kampüse Meltem Kapısından girdim. Akdenizli veya Akdeniz'de okumuş varsa bilir belki, Hukuk Fakültesinden sonra otobüs saatte 70 km(!) hızla gitmeye başlar. Ondan sonra beni bir heyecan aldı, anlatamam. Eyvah kayboldum hissi... Sınava yetişmeme de yaklaşık 1 saat falan var. Acele etmem gerekiyor yani.

Edebiyat Fakültesinin oradaki durakta indim ve oradan Allah ne verdiyse diye yürümeye başladım. Abartmıyorum o gün sanırım kampüsün içerisinde 10 kilometre yürümüşümdür.

Sora sora, deneye yanıla Fen Fakültesini buldum en sonunda. Sınavın başlamasına 10 dakika kala yetiştim. Açıkçası İngilizce Yeterlik Sınavı zordu bayağı zorlanarak çözdüm soruları. Neyse, konumuz bu değildi. Velhasıl, ilk günüm bu şekilde hunharca yürümek, kampüsü öğrenmekle geçti.

İkincisi ise benim İngilizce sınavını geçtiğimi öğrendikten sonra gerçekleşti. Şimdi biraz üniversitenin sistemiyle ilgili yakınacağım. Neden mi? İngilizce sınavı ile derslerin başlamasını aynı güne koymanın mantığı nedir? Sınav derslerden bir hafta önce olsa da sınavı geçenler rahat rahat ders kayıt yapıp zamanında hocalarla tanışsalar olmaz mı? Belki kafanız karışmıştır şimdi. 

Sınav pazartesi günüydü. Bense sınavı geçtiğimi salı akşamında öğrendim. Bundan sonra yapılması gereken şey ders kayıt yapmak... Üniversiteye yeni başlayan bir insan ders kayıt yapacağını nereden bilsin, değil mi? Mecburen kendi fakültemi bulup bundan sonra ne yapacağımı sordum. Üstün körü bir cevap verip yolladılar.

Çarşamba gününün sabahı da boşu boşuna geçtikten sonra aynı günün akşamında ders kayıt yapmayı öğrendim. İşte ikinci ilk günüm de şimdi başlıyor, perşembe günü.

Perşembe gününün sabahında derse gittim. Hatırlıyorum, matematik dersiydi. Dersliğe bi gittim, bomboş... Hayda! Sonradan birkaç kişi gelince öğrendim ki hoca ilk hafta diye ders yapmayacakmış. 

Sistemden bu yüzden yakındım işte. Çünkü pazartesi günü ben sınavdayken herkes birbiriyle tanışmış, sınıfça bi Whatsapp grubu kurulmuş, temsilci seçilmiş falan. Bir sürü şey kaçırmışım. Ayrıca hocalar da kendileriyle, ders işleme yöntemleri ve sınavla ilgili bilgileri vermiş. Diğerlerine göre geride kalmış oldum.

O gün içerisinde tanıştığım kimse de olmadı. Hiç hayal ettiğim gibi değildi yani. Biraz canımı sıkmıştı. Şu an düşününce ilk günün nasıl geçtiği pek önemli olmuyor. Önemli olan okuduğunuz sene içerisinde ne kadar anılar biriktirip kendinize bir şeyler katabilmeniz oluyor. 

Sizin de üniversitedeki ilk gününüz ortalama böyle olacaktır muhtemelen. Anlayacağınız bocalamayla geçen ilk haftaya hazır olun.

Eğer siz de kendi ilk gününüzü paylaşmak isterseniz bloglarınızda veya bana yorumlarda yazarsanız çok mutlu olurum. 

Hepinize başarılar diliyorum, mutlu günler!

12 yorum :

  1. İlk günden Whatsapp grubu kurma, temsilci seçme. Ne kadar hızlı sınıf arkadaşların varmış :-)

    Ben ilk günümü çok hatırlamıyorum. Sadece sınıftan iki kızla sohbet etmiştim. Birisi üniversitedeki en yakın arkadaşlarımdan biri oldu.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öyleymiş yahu nasıl geç kalmışım her şeye, şok oldum. :(

      Ne kadar hoş... Üniversite arkadaşlıkları sağlam oluyor diyorlar ama ben daha tam emin olamadım.

      Teşekkürler yorum için. :)

      Sil
    2. Üniversite arkadaşlıklarının sağlam olduğuna pek katılmıyorum maalesef. Lise arkadaşlıkları daha kalıcı oluyor. 30 yaşındayım, en yakın arkadaşlarım liseden ama herkes için farklı olabilir tabii.

      Sil
    3. Çevreyle de alakalı bir durum tabi haklısınız. Ama en azından bitmemiş dostluklarınız var. Bu çok güzel bir şey. :)

      Sil
  2. büyük bir cesaretle gitmiş ve hayal kırıklığına uğramıştım :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaa demek benim gibii. :D Eh ne yapalım, şans.
      Teşekkür ederim yorum için. :)

      Sil
    2. tadını çıkarmalısın kesinlkle

      Sil
    3. Çok teşekkür ederiim. :))

      Sil
  3. Düşündüğümden iyi geçmişti. Tabi bir hafta öncesinden heyecan,stres hiç unutmam. Hala aklımda :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, o stres ve o heyecan. Çok tatlı hisler, unutmak pek mümkün değil bence de. :)

      Teşekkür ederim yorum için. :)

      Sil
  4. Ya bu ilk gün genel olarak kaderimiz heralde deli gibi yürümek. Bende de hazırlığın ilk günü öyle bir şey yaşamıştım hemde yaz. Allah Antalya ve Adana'da okuyanlara rüzgarlar versin amin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Attığım adım sayısı aldığım nefes sayısından daha fazlaydı o gün. :D
      Serin rüzgarlar, bol yağışlar... Artık 2-2,5 ay sonra. :(

      Sil

My Instagram

Copyrighted © Engineering Vibes | Mühendislik öğrencisinden bi' şeyler. Bu blog engineeringvibes tarafından aşkla tasarlandı!