2019'un bana kattığı en güzel şeylerden biri düzenli bir okuyucu olmak oluyor. Kitap okumayı çok seven biriyim, kitaplığımda okunması beklenen birçok kitap var ama eskiden bir türlü fırsat yaratıp okuyamazdım. Bu yıl nedense kitaplara bir düşkünlük başladı bende ve umarım hep böyle devam eder.
"Ne okursan osun." düşüncesi üzerine bir süredir düşünüyorum. Günümüzde sırf "satılsın" diye yazılan birçok kitap var ne yazık ki. Bunun dışında çok adı geçen ama içi boş kitaplar da çoğalmaya başladı. Can sıkıcı bi' durum.
Yolunuz bir kitapçıya düştüğünde raflarda gezinirken siz de benim gibi ne alacağını bilmeden hayatını değiştirecek, ruhuna iyi gelecek bir kitabı seçmek isteyenlerden misiniz? Eğer öyleyse bir üst paragrafta bahsettiğim türden "vasıfsız" kitaplara denk gelmemiz muhtemel.
Ben satın alıp bitirdiğimde hiç hoşlanmadığım bir kitap olduğunda nedense hem vakit hem de maddi anlamda kayba uğradığımı düşünüyorum ve bu gerçekten canımı sıkıyor. Ancak şöyle de bir durum var ki kötüler olmazsa aralardaki iyileri seçemeyiz. Bu ikilemde kalmak aslında çaresiz kalmak gibi. Okuduğunuzdan tat alamıyorsunuz ama bir yönden bakış açınız değişiyor.
Kitaplarla tanışmak istediğim zamanlar aldığım kitaplarla şu an aldığım veya almadan önce incelediğim kitaplar arasında bir hayli fark var. Kitap okurken aslında bir yandan da nasıl kitap okunur, hangi kitap okunur bunu öğreniyoruz. Yeni fark ediyorum. Giderek seçici bir okur haline geliyoruz.
Ne okursan osun diyorum çünkü vakit çok kolay harcanabilecek bir şey değil. Bu yüzden okuduğumuz şeyin kaliteli, öğretici ve iyi hissettirebilecek türden olması gerektiğini düşünüyorum.
Hangi kitap kalitelidir? Hangi tür kalitelidir? Hangi yazar kalitelidir? Bu değişken. Bana göre okuduğum kitapta altını çizebileceğim, yazarla/karakterle aynı şeyi hissedebileceğim ya da karakterin duygusunu kendimde hissedebileceğim kitap kalitelidir.
Sizler bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Seçici bir okur musunuz? Sizin için "kalite" nedir? Merak ediyorum. Paylaşırsanız çok mutlu olurum.
çok güzel bir konu bu yaaa. çok da zor bir soru sormuşsuun :) şu hayatta en büyük tutkum kitaplar. her gün okurum kitap. bir ton süper iyi kitap okusam da arada ıvır zıvırlar da oluyor, bunlar da kısa molalar gibi oluyoo, ekmek arası gibi :) bu yazının da bu yazının düşüncesini de çok sevdiim. bi ara koyayım bunu bloguma daaa okuyanlar gelip sana fikrini sölesiin :)
YanıtlaSilkoydum şimdi blogumaaa bakalım gelip düşüncesini söyleyen olur işallah :)
YanıtlaSilİnstadan gördüm şimdi, çok mutlu oldum. Teşekkür ederim!!!
SilBu konudaki düşüncelerine katılıyorum. Seçici olmalı mutlaka. Zaman önemli. Ben de seçiciyim acayip. Hele kırkıma geldiğim şu günlerde vakte ultra değer veriyorum kitapta filmde müzikte her şeyde çok titizim. Elediğim çok fazla şey oluyor.
YanıtlaSilDeep blogcanımdan gördüm geldim, bloğunu yeni keşfettim ve hemen takibe de aldım. Gerçekten güzel bir konu. Dikkatlerin çekilmesi gereken bir konu. Böyle bir konuda yazdığın için tebrik ederim. Ve de sevgiler :)
Aynı fikirde olmamız çok güzel. Yalnız olmayı istemediğim bi konu çünkü. Hoşgeldiniz ve teşekkür ederim yorumunuz için, sevgiler :)
SilKitap konusunda seçiçi olmak lazım ama bazıları sadece klasiklerin iyi olduğunu düşünüyor ama bende bu görüşe katılmıyorum. Bir de insan rahat ettiği türü okumalı. Sırf popüler diye örneğin x türünü sevmediği halde okumakta yanlış. Hangi türü seviyorsa onu okusun. İnsana bir şeyler katması da önemli ama hiç okumamaktansa kendini iyi hissettiği kitabı okumakta iyidir.
YanıtlaSilKesinlikle. Her klasikleşmiş eserler de iyi olmayabiliyor. Tamamen zevk ve ilgi meselesi aslında. Teşekkür ederim görüşünüz için. :)
SilŞu an Sebahattin Ali nin serisini aldım ve onları okuyorum.Ama ben yazar seçmem hep okurum😊
YanıtlaSilBen seçiyorum ne yazık ki. :( Güvenmediğim hiçbir şeyi okuyamıyorum nedense.
SilTeşekkürler yorum için. :)
Deep' ten geldiiim :) Bu aralar çok okuyamasam da genelde belli türlerde kitaplar okuyorum, hep okuduğum yazarın yeni kitabı varsa da ilk okunacaklar sırama onu koymaktan hiç çekinmem :) Bazı kitapları okuduktan sonra zaman geçince kitaptaki sahnelerden birini hatırlasınız ve sanki filmini izlemiş gibi gözünüzün önüne gelirya karakterler, işte o kitaplara ve yazarlarına bayılıyorumm
YanıtlaSilHoşgeldiniiz! O zaman aynı fikirdeyiz diyebiliriz. Ben de kendimi kısıtlarım okurken. O yazar okunmaz, bu tür okunmaz hatta bazen bu yayınevinden çıkan kitaplar okunmaz... :(
SilAma evet, bahsettiğiniz durum gerçekten kitap okumayı sevdiren en güzel şeylerden biri. Çok teşekkürler yorum için. :)
güzel bir yazı,ne okursan osun..insan,ne okuyacağını bilemiyo maalsef o yüzden pek seçici davranmıyoş..😊
YanıtlaSilBeğenmenize sevindim. :) Teşekkürler yorum için
SilBu yazınız üzerine çok uzun şeyler yazabilirim. Deep bana yorum bırakmış ve okumamı istemiş bende ziyarete geldim. Kitap alışkanlığı harika bir duygu kitap sevmeyen bunu anlamaz. Almaktan bıkmaz alır, sürekli okumak ister okur ama zamanınız yetmez. ben mesela uyumamdan feragat ediyorum. Metroda otobüste yolda her yerde okuyorum. Okumak benim hayat biçimim. Populer kitaplar var evet ama içlerinde güzel olanlarda oluyor. Bir kaç içi boş kiyap okuyarak kendi tarzınızı belirleyebiliyorsunuz. Kimileri sadece edebiyat ağırlıklı kitap okurken kimileri sadece aşk romanı okuyor. Bence her türden okumalı sonra seçici davranmak gerekiyor. kitap içeriğine bakarak yorumları okuyarak kendine hitap edecek roman bulmak mümkün. eğlenceli, fantastik aşk romanları okurken arada klasik ve eski kitaplarıda okuyarak ufkunu geliştirebilirsin. Her gün on sayfa okusak bir ayda 300 sayfa yapar ve ortlama 1,5 kitap okunabilir. Okuma oranımızın yükselmesi dileğiyle.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim düşüncelerinizi paylaştığınız için. Haklısınız, tür belirleyene kadar seçiçiciliği bir kenara bırakarak okumak gerekiyor. Zaten o yüzden boş görünen kitapları okumak vakit kaybı ama bir yönden bize bir bakış açısı kazandırıyor demiştim. Bu arada evet, ülkece okuma oranımız bir hayli düşük. Ancak ben umutluyum, giderek yükselecek. :)
SilÇok satan rafları çoğu zaman boş kitaplarla dolu olabiliyor. Kaliteli kitaplar arada kaynayabiliyor...
YanıtlaSilKitaplar gibisi var mı? Büyük kütüphanemde bile yer kalmamaya başladı artık, ama yine de her ay bir sürü kitap alıyorum. :) Kitapsız olmaz... :)
Yorumunuz için teşekkürler. Bu kadar çok kitap dostumuz olduğunu görmek çok güzel. :)
Silkitapsız olmaz, seçici değilim. yalnız açık seçik konularda yazan kitapları sevmem.
YanıtlaSilEvet, okurken insan biraz irite olabiliyor haklısınız. Teşekkürler yorumunuz için. :)
SilÇok güzel bir yazı... 🤓
YanıtlaSilTeşekkürler!
SilKitaplar <3 Ben. Hayatta en sevdiğim şeylerden biri. Okul bittiğinden beri gelen rehavetle romantik komedi alanında çok kitap okudum. Neredeyse her gün bir şeyler okumama rağmen ne yazık ki bu tarz kitapları okuyunca kendimi kitap okumuş sayamıyorum. Son yıllarda daha zor ve düşündürücü kitapları daha çok seviyorum. Arada tabi kaçamaklar oluyor. Şimdiki hedefim ise hiç devam ettiremediğim kurgu dışı kitapları okumak. Roman dışında okuyamıyordum bu zamana kadar. Ama artık başka konular hakkında da fikir sahibi olmak için kurgu dışı okumalıyım diye düşünüyorum. Öneren çok ama okuyacak arkadaşın hevesini bekliyoruz. :D Genele bakacak olursam da benim yaşıtlarımın çoğu fantastik kitaplarla başlamış okumaya. Ben hiç okumadım o popüler kitapları açıkçası pek de sevmem. Önceden çok önyargılıydım. Boş olduklarını düşünüyordum. Ama son yıllarda o tarz okuyan birkaç kişinin Youtube sayfasına denk geldim ve artık negatif duygularım kalmadı. Çünkü okumayı öyle sevmişler ve belki yüzlerce kitap okumuşlar. Bu yüzden isteyen istediğini okusun. Yeter ki okuduktan sonra daha iyi bir insan olarak kapagı kapatsın.
YanıtlaSilAhh ahh kitaplaar... <3
SilBen de aynı şeyi düşünüyoruum, romantik komedi kitapları böyle anı yaşamak için var sanki. Ben de pek kendimi kitap okumuş sayamam. Harry Potter kitapları sayesinde kitapları hayatına dahil eden çok insan var ama dediğin gibi ben de hiç o insanlardan olmadım. :( Belki bir gün diyelim. :')
Son cümlene inanılmaz katılıyorum, çok teşekkür ederim yorum için. :)
Merhaba deep'ten geliyorum bana da beklerim :) ben de çok seçici olabiliyorum kitap konusunda ama okul varken zaten hiç vaktim olmuyor ben de mühendislik öğrencisiyim bu arada :/ :D
YanıtlaSilhttps://perilievdekisamara.blogspot.com/
Hoşgeldin, hemen takibe alıyorum ben de!
SilÇok sevindim meslektaş olmamıza ve anlayabiliyorum vakitsizliği :)
Teşekkürler yorum için !
Merhaba,
YanıtlaSilkitap okumak enteresan bie şekilde neredeyse yaşam biçimim, en kültlerden klasiklere en popülerlerden gereksizlere kadar her tür okurum. Bazen çok ağır bir kitabın ardından ya da arasında (çünkü asla tek kitap okuyamıyorum) basit, yalın bir kitap okumak hiç bir şey okumamaktan iyidir diye düşünüyorum. Bir de uzun zamandır tv yok hayatımda ki oldukça fazla zaman aldığından tvdeki reklam aralarına benzetiyorum okuduğum gereksiz kitapları, hani en sevdiğiniz ya da izlemek istediğiniz bir filme başlayıp bir çay doldurmak için fırsat görürsünüz ya reklam arasını onun gibi. Yeter ki okuyalım :D sevgiyle, kitapla...
Merhaba, hoşgeldiniz.
SilAslında çok güzel bir taktik. İyiyi ve kötüyü, kaliteliyi ve vakit kaybı oluşturabilecek kitabı aynı anda tadabiliyorsunuz. Belki ben de kitaplığımda elimin gidemediği kitapları çapraz okumayla bitirebilirim :D
Teşekkür ederim yorumunuz için, sevgiler. :)
Aslında herkesin kendisine uygun bir kitap tarzı var, önemli olan onu bulmak.
YanıtlaSilMesela ben fantastik türü kitapları TV dizisi olarak görüyorum. Diğer tür kitaplara da film olarak bakıyorum. Yani fantastik türünü sürekli okuyorum ve diğer kitaplara da arada yer veriyorum. Böylece her türden okumuş oluyorum. Ama sonuçta her tür kitabı okumak bana çok iyi geliyor.
Doğru tabi ki. Mesela ben de fantastik türünü hiç sevemedim. Bi kere Cyberpunk deneyeyim dedim ama büyük bir hayal kırıklığıydı resmen. Her türü görmek en doğrusu.
SilTeşekkür ederim yorumun için. :)
Ara ara farklı tarzları okumayı denesem de seçici davranmaya çalışıyorum. Bazen kitap okumaya ayırdığım zaman kısıtlı oluyor. neden bu zamanı boşa harcayayım ki...
YanıtlaSilKitap okumaya ilk başladığım zamanlarda polisiye romanlar okuyordum. Aradan yıllar geçti, polisiye romanları okumaktan sıkılmaya başladım. Çünkü konular farklı olsa da senaryo hep aynıydı. Sonra fikir kitaplarını okumaya başladım. Abdurrahim Dilipak'tan tutun da Soner Yalçın'a kadar. Farklı görüşlerdeki insanların fikirlerini inanılmaz derecede merak etmeye başladım. Bunun yanında yakın tarihe merak saldım. Özellikle cumhuriyet sonrası 1940 ve 1960 yılları arasını okumaya başladım. Fakat şunu söyleyebilirim ki polisiye romanlar ile kitap okumaya başlamasaydım sanırım bu alışkanlığı edinemezdim.
YanıtlaSil